yonetim-surecleri

Yönetim Süreçleri

Yönetim, örgütlerde belli amaçların yerine getirilmesine çalışmaktadır. Yönetim ile amaçların en iyi şekilde gerçekleştirilmesi hedeflendiğinden rastgele yollar izlenerek etkili sonuçlar alınamayacağı açıktır. Yönetim bu düşünce ile hep en etkili yolları arayarak gelişimini sürdürmüştür. Yönetimin bir bilim olarak ortaya çıkıp gelişmesi de rastgele değil, belirli olaylardan etkilenmesi ve yapılan araştırmaların sonuçlarından yararlanması ile olmuştur. Bilimsel araştırmalar ve tecrübeler sonucunda ortaya çıkan yönetim yaklaşımlarının kabul görmesi, bu yaklaşımların etkili olmaları ile açıklanabilir. Zamanla farklı yönetim anlayışları ortaya çıksa da örgüt amaçlarının gerçekleştirilmesi ihtiyacı varlığını hep devam ettirmiştir.

Başaran ve Çınkır’a (2013) göre yönetim, örgütlerin sorunlarının çözüldüğü bir süreçtir. Yönetim süreçleri örgütlerin hedeflerini gerçekleştirmek üzere kullanılan yöntemleri ifade etmektedir (Kondakçı ve Zayim, 2013). Örgütler, hedeflerine ulaşırken karşılaştığı sorunları aşabilmek için yönetim süreçlerinden yararlanmaktadır (M. Aydın, 2014; Tortop vd., 2012). Örgütlerden en az kaynakla en fazla verim elde edilmesi hedeflendiği için etkili olmayan yolların izlenmesi kaynakların gereksiz tüketilmesi anlamına gelmektedir (Robbins ve Coulter, 2012). Bu nedenle yönetim süreçleri, yönetimi rastgele yollar izlemekten kurtararak yönetimin daha etkili olmasına katkıda bulunmaktadır.

Fayol, yönetimin bir “süreç” olduğunu kabul eden ilk yönetim bilimcidir (Fişek, 2015). Yönetim süreçlerinin fikir babası olarak görülen Fayol, yönetim süreçlerinde temel maddeleri belirlemiştir (Kondakçı ve Zayim, 2013). Fayol yönetim süreçlerini; planlama, örgütleme, komuta etme, eş güdümleme ve denetleme olmak üzere beş maddede toplamıştır (Lunenburg ve Ornstein, 2013). Fayol’dan etkilenerek yönetim sürecinin planlama, örgütleme, personel alma, yöneltme, eş güdümleme, raporlama ve bütçeleme süreçlerinden oluştuğunu ifade eden Gulick ise Fişek’in de belirttiği gibi bu konuda en ünlü kişi olmuştur.

Dinamik bir yapıda olan yönetim değişirken yönetim süreçleri de sorgulanarak değişim yaşamıştır. Yönetim süreçlerinin neler olması gerektiği konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır. Fişek’e (2015) göre yönetim biliminin ilk yıllarından bu yana söylenenler arasında değişen tek şey, aynı olguyu ifade etme biçimidir.  Yönetim süreçleri genel olarak yöneticilerin neleri, nasıl yapmaları gerektiği hakkında fikir vermektedir (Keskin vd., 2016). Etkili bir yönetim için yöneticilerin bu süreçleri en iyi şekilde yerine getirmesi beklenmektedir. Hatta yöneticinin başarısının bu süreçlere göre değerlendirildiği de söylenebilir. Russel T. Gregg yönetim süreçlerinin karar verme, planlama, örgütleme, iletişim, eş güdümleme, etkileme ve değerlendirme süreçlerinden meydana geldiğini ifade etmiştir (M. Aydın, 2014). Yönetim bilimciler arasında genel olarak Gregg’in sınıflandırması kabul görmektedir (Kondakçı ve Zayim, 2013). Bu nedenle yönetimin daha iyi anlaşılması amacıyla Gregg’in yönetim süreçleri sınıflandırması üzerinde durularak açıklanması uygun bulunmuştur. Yönetim süreçlerinin açıklanması ile insanın yönetim açısından öneminin daha net görülebileceği düşünülmektedir.

Yönetim süreçlerinin sıralaması zaman zaman değişse de (Kondakçı ve Zayim, 2013), karar verme yönetimin kalbi olarak değerlendirilmektedir (M. Aydın, 2014). Çünkü karar verme yönetimin bütün faaliyetlerini kapsamakta ve yönetim süreçlerinin hepsi karar vermeyi içermektedir (Lunenburg ve Ornstein, 2013). Karar verme, diğer yönetim süreçlerinin bir parçasıdır ve onlarla doğrudan ilişkilidir (Robbins vd., 2013). Her yönetici kararlar vermektedir ve yöneticilerin bu kararları örgütün işleyişinde kendisini göstermektedir (Çelikten, 2001). Lunenburg ve Ornstein’ın da vurguladığı üzere yöneticilerin kararları örgütü etkilediğinden başarılı bir yönetim için yöneticilerden etkili kararlar vermeleri beklenmektedir.

Planlama sürecinde örgütün sahip olduğu kıt kaynakların, örgütün amaçlarını gerçekleştirmede nasıl kullanılacağı belirlenmektedir (Kondakçı ve Zayim, 2013). Planlama ile yöneticinin yapacağı işler önceden tasarlanmaktadır (Başaran ve Çınkır, 2013). Planlama sürecinde örgütün kaynakları en etkili şekilde kullanılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte planlama, geleceğin belirsizliklerine karşı önceden hazırlık yapılmasını sağlamaktadır (Fişek, 2015). Diğer yandan yöneticilerin planlama ile vakit harcaması zaman zaman eleştirilmektedir (Tortop vd., 2012). Buna karşın Fişek’e göre planlama, yapılacak işlere nereden başlanacağı ve hangi sıra ile yapılacağının bilinmesi sayesinde hem yönetime zaman kazandırmakta hem de kaynakların etkili kullanılmasını sağlamaktadır. Bu yönüyle harcanan zamanın bir kayıp olmadığı anlaşılmaktadır.

Belli amaçların yerine getirilmesi için bir yapıya ihtiyaç duyulmaktadır. Örgütleme, bu amaçların gerçekleştirilmesini sağlayacak yapının kurulmasıdır (Aydın, 2014). Bir araya gelen insanların hangi kurallara göre hareket edeceği ve kimin hangi işi yapacağı örgütleme sürecinde belirlenmektedir. Örgütleme sürecinde bir araya gelen insanların belli amaçlar etrafında birbirleriyle uyumu sağlanmaya çalışılmaktadır (Kondakçı ve Zayim, 2013).

Yöneticiler, yönetim görevini yerine getirirken insanlarla iletişim kurmaya gereksinim duyarlar. İletişim o kadar önemlidir ki yöneticilerin iletişim için ayırdıkları zaman genel iş yükünün merkezindedir (Lunenburg ve Ornstein, 2013). Ayrıca örgütler, kusursuz işleyen birer makine olmadıklarından işlerin istendiği gibi devam etmesi için müdahaleye ihtiyaç duyulmaktadır (M. Aydın, 2014). Örgütlerde işlerin aksamadan devam edebilmesi için iletişim, kesintisiz bir şekilde devam etmelidir. İletişim sürecinin sağlıklı olabilmesi için ise kaynak, ileti, kanal, alıcı ve dönüt ögelerinin birbirini tamamlaması gerekmektedir (Başaran ve Çınkır, 2013).

Bireysel çabaların toplu çabaya dönüştürülerek sinerji oluşturması açısından eş güdümleme, yönetsel etkinliğin ön koşuludur (Fişek, 2015). Eş güdümleme sürecinde örgütün sahip olduğu madde ve insan kaynaklarının katkılarının bütünleştirilmesine çalışılmaktadır (M. Aydın, 2014). Birbirinden farklı bilgi ve becerilere sahip çalışanların aynı amaca yönlendirilmesi, eş güdümleme sürecinde gerçekleşmektedir (Kondakçı ve Zayim, 2013).

Günümüzde insanlara emrederek iş yaptırmak eskiye nazaran daha zor olduğu için yönetimin insana bakışı da eskisi gibi değildir. Kondakçı ve Zayim’e (2013) göre yöneticilerin bir şekilde insanlara iş yaptırması da beklenmektedir. Bu nedenle yöneticilerin motive ederek insanları etkileme becerisine sahip olmaları bir zorunluluk hâline gelmiştir (Lunenburg ve Ornstein, 2013). Yöneticilerin çalışanların katkısıyla örgütün amaçlarını yerine getirebilmesi için onları etkileyebilmesi gerekmektedir. Bunun için çalışanların motive edilerek veya yasal güç kullanılarak harekete geçirilmesi etkileme kapsamına girmektedir (M. Aydın, 2014).

Değerlendirme sürecinde ise yönetim tarafından verilen kararların uygulanıp uygulanmadığı ve amaçların ne derece gerçekleştiği anlaşılmaktadır (Fişek, 2015). Çünkü değerlendirme olmaksızın örgütün amaçlarının ne derece gerçekleştiği anlaşılamayacağı için amaçların bir önemi kalmayacaktır (Kondakçı ve Zayim, 2013). Örgüt faaliyetleri değerlendirilerek hem amaçlardan sapma önlenmektedir hem de hataların düzeltilmesi sağlanmaktadır (Başaran ve Çınkır, 2013). Değerlendirme aracılığıyla örgütün etkililiği artırılmaya çalışılmaktadır. Tüm yönetim süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olan değerlendirme süreci ile bir bütün olarak örgütün her parçasının etkililik derecesinin anlaşılması mümkün olmaktadır
(M. Aydın, 2014).

Yönetim Süreçleri Kaynakları

Aydın, M. (2014). Eğitim yönetimi. Ankara: Gazi Kitabevi.

Başaran, İ. E. ve Çınkır, Ş. (2013). Türk eğitim sisteminde okul yönetimi. Ankara: Siyasal Kitabevi.

Çelikten, M. (2001). Etkili okullarda karar süreci. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11(2), 263-274.

Fişek, K. (2015). Yönetim. Ankara: Kilit Yayınları.

Keskin, H., Akgün, A. E. ve Koçoğlu, İ. (2016). Örgüt teorisi. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.

Kondakçı, Y. ve Zayim, M. (2013). Yönetim süreçleri. S. Özdemir (Ed.), Eğitim yönetiminde kuram ve uygulama içinde (s. 9-62). Ankara: Pegem Akademi.

Lunenburg, F. C. ve Ornstein, A. C. (2013). Eğitim yönetimi (G. Arastaman, Çev. Ed.). Ankara: Nobel Yayınları.

Robbins, S. P. ve Coulter, M. (2012). Management. New Jersey: Pearson.

Robbins, S. P., Decenzo, D. A. ve Coulter, M. (2013). Yönetimin esasları (A. Öğüt, Çev. Ed.). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Tortop, N., İsbir, E. G., Aykaç, B., Yayman, H. ve Özer, M. A. (2012). Yönetim bilimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Ayrıca Kontrol Edin

Örgüt Kültürünün Oluşumu

Örgüt kültürü, örgütlenmenin başladığı andan itibaren oluşmaya başlamış, neo-klasik dönemde etkisini göstererek günümüze kadar gelmiş …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir