Eğitim, sağlık, ekonomi, aile, din gibi temel toplumsal kurumlardan birisi olup diğer kurumların da temelini oluşturmaktadır. Ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda milli hedefleri benimseyen ve başarmak için çalışacak gençler yetiştirilebilmesi ve gençleri istenilen şekilde yetiştirecek, onlar üzerinde etkili ve onlara örnek olabilecek öğretmenlerin bulunması, karşılanması gereken ön şartlardandır.
Öğretmen bilen, öğreten, irşad eden, yol gösteren, terbiye eden özetle koruyucu, eğitici ve güvenilir vasıflarına sahip insandır. Ciddi sorumluluk ve yükümlülüklerinin yanında geniş bir istihdam alanına sahip olması ve memuriyet bazında önemli getirilerinin bulunması nedeniyle öğretmenlik, Türkiye’de sıklıkla tercih edilen bir meslek olarak görülmektedir.
Öğretmenlik mesleğinin seçilmesinde devlet güvenceli iş olanağı, düzenli bir maaş imkanı, tatil olanaklarının fazlalığı, üniversite sınavında alınan puanın öğretmenliğe yeterli olması, topluma hizmet olanağı, lisans eğitiminin bazı bölümlere göre daha kolay olduğu algısı, bireyin kişiliğine uygun olması, ailenin teşviği, öğretmenlerin model alınması, çevrenin yönlendirmesi, özel sektörde iş olanağı gibi faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir. Öğretmenliğin özünde olması gereken faktörler maalesef günümüzde göz ardı edilmektedir. Bu bir problem olarak görülmelidir. Bu problem eğitim sistemini olumsuz etkileyen bir faktördür.
Sınıf öğretmenleri ve öğretmen adayları yapılan araştırmada öğretmenliği, çocukların hayatına dokunan, öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmeyi gerektiren, heyecanlı ve keyifli, öğrencilere ilham veren bir meslek olarak tanımlamışlardır. Bu mesleği tercih etme nedenlerini ise çocukları sevmenin, iş bulma kolaylığının, kendilerine uygun bulmalarının ve hayal ettikleri meslek olması olarak açıklamışlardır.
Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencileri arasında yapılan araştırmada öğretmenlik eğitimiyle ilgili olarak;
- Derslerin daha çok uygulamalı olması
- Ödevlerin mesleğe yönelik olması
- Meslek derslerinin sayısının arttırılması
- Derslerin sınav değil öğrenme odaklı olması
- Çocukları anlamalarını sağlayan derslerin arttırılması
- İletişim ve sanat derslerinin olması
gerektiğini ifade etmişlerdir.
Öğretmenlerin göreve başladıktan sonra sınıf yönetimi, özel öğrencilere rehberlik etme ve aile ile iletişim kurma noktasında zorluklar yaşadıkları tespit edilmiştir.
Öğretmenlik mesleğinin eğitim sektörü ile ilgili sosyal, kültürel, ekonomik, bilimsel ve teknolojik boyutlara sahip, alanda özel uzmanlık bilgi ve becerisini temel alan, akademik ve meslekî formasyonu gerektiren bir meslek olduğu göz önünde bulundurularak gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda;
- Öğrenci üniversite eğitimine başlamadan tercih döneminde üniversitelerin ilgili bölümlerince mesleği tanıtmaya yönelik etkinlikler düzenlenebilir.
- Eğitim Fakültesi öğrenci seçiminde belirli kriterler getirilebilir.
- Eğitim Fakültelerinde uygulamalı derslere ağırlık verilebilir.
- Öğretmen adaylarının staj süresi artırılabilir.
- Teori eğitimi, uygulamalı eğitimle desteklenebilir.
Kaynak: Duman, S. N. ve Taş, İ. D. (2021). Eğitim fakülteli olmak. Ulusal Eğitim Akademi Dergisi, 5(1), 112-130. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1643306