İlkokul insanın öğrenim hayatına başladığı, okuma yazma öğrenmeyle sınırlı kalmayıp hayata bakışı, yaşamı, doğayı ve birçok alışkanlığı öğrendiği dönemdir. Bu dönemde çocuklar özellikle öğretmenlerini rol model olarak alırlar. Sınıf öğretmeni, ilkokul çocuğuna göre her söylediği tartışmasız ve yargılamasız doğru kabul edilen, kendisine şartsız uyulduğu bir otoritedir. Doğal olarak da otoritenin her davranışı, tutumu, söylemi öğrenci için çok önemlidir.
Sınıf içerisinde iletişim öğrenci üzerinde büyük etki bırakır. Yapılan araştırmalarda öğrencilerin kişilik gelişimlerinde öğretmenleriyle yaşadıkları iletişimin kalitesinin çok önemli bir etken olduğu belirtilmiştir.
Sınıf öğretmenlerinin tutum ve davranışlarının, hal ve hareketlerinin öğrenciler üzerinde etkileri bilinmektedir. Öğretmen derste anlattıkları ile uyumsuz davranışlar sergilediğinde çocuk üzerinde aldatılma hissine yol açabilir. Bu dönemde olumlu iletişime, motivasyona ve ödüllendirmeye daha çok yer verilmelidir.
Araştırma sonucuna göre etkinlikler, insan beyninden dökülürler ve insan beynini geliştirmek için kullanılır. İlkokul yıllarında gerek ders dışı gerekse ders içi etkinliklerin öğrencilerde kalıcılık sağladığı sonucuna varılmıştır.
İlkokul öğretmenleri, sınıf, okul gecesi, kır gezileri gibi gezilere yer vermelidir. Kalıcı ve etkili öğrenmenin gerçekleşmesi için sınıf içi ve dışı öğrenme etkinliklerini gerçekleştirmelidir. Ders dışı etkinlikler, öğrencilerin formal öğretim süreci içerisinde öğrendiklerini pekiştiren, bu öğrenmelerin yaşamla ilişkili olduğunu gösteren uygulamaya dönük etkinliklerdir. Aynı zamanda ders dışı etkinlikler, toplumsal yaşam için son derece önemli becerilerin ve yeterliklerin gelişmesine olanak sağlamakla birlikte, özsaygı, özdenetim gibi olumlu psikolojik etkilerle öğrencilerin kendilerini gerçekleştirebilmelerine yardımcı olmaktadır. Öğretmen ders ortamında iletişim kurmakta zorlandığı öğrencilerle ders dışı etkinlikler yoluyla iletişime geçebilir.
Akademik yaşantı ilkokulla birlikte başlamaktadır. Bu dönemde doğru yönlendiren bireyler üst öğrenimde de yönlendirmenin faydasını görmektedir. Sınıf öğretmenleri hiçbir öğrenciyi dışlamadan bütün öğrencilerini kucaklamaya çalışmalıdır. Öğrencilerin bireysel farklılıkları göz önünde bulundurularak ona göre iletişim kurulabilir.
Sınıf öğretmeni ile öğrenci arasındaki iletişim tek yönlü olmamalıdır. Çocuğunda rahatlıkla isteklerini, çekincelerini, sıkıntılarını hoşuna gitmeyen durumları öğretmenine iletebilmelidir. Burada öğretmenin öğrencilerle olan iletişim kurma becerisi çok önemlidir.
Sonuç olarak;
- İlkokul öğretmenleri iletişimin önemi hakkında bilgilendirilmelidir.
- Sınıf öğretmenlerinin iletişim becerileri konusunda kendilerini geliştirmek için hizmet içi eğitim seminerlere, kurslara katılımları sağlanabilir.
- Eğitim fakültelerinde iletişime bir konu olarak değil de ders olarak yer verilebilir.
- Özellikle yeni göreve başlayan ilkokul öğretmenlerine deneyimli öğretmenlerin rehberlik yapması sağlanabilir.
Kaynak: Başar, M., Doğan, M. C., Şener, N., Uzun, Ö. ve Topal, H. (2018). İlkokulda öğretmen öğrenci iletişimi. Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2018, 4(1), 1- 17 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/415789