ozel-egitimde-is-birligi
özel eğitimde iş birliği

Özel Eğitimde İş Birliği

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Kurumları; zihinsel, bedensel, sosyal, ruhsal, duygusal, konuşma, görme ve işitsel gibi engelleri nedeniyle normal yaşamın gereklerine uyamama durumunda olan özel gereksinimi olan bireylerin, fonksiyon kayıplarını gidermek ve toplum içinde kendi kendilerine yeterli olmalarını sağlayıcı beceriler kazandırmak üzere kurulmuş ve bu doğrultuda hizmet veren kurumlardır.

Özel gereksinimli bireyler eğitimlerine okullarında ve özel eğitim kurumlarında devam etmektedirler. Öğrenciler üzerinde eğitimin etkili olabilmesi için kurumlar arasında iş birliği oldukça önemlidir. Bu iş birliği sadece kurumlar arası kalmamalı ailelerin, psikologların da iş birliği içerisinde olması gerekmektedir.

Öğretmenlerin yeni fikirlere, öğretim stratejilerine, sorunlara yönelik geliştirilen çözüm önerilerine açık olmaları ve öğrenciler için akademik başarıyı sağlayacak en iyi stratejileri belirlemek amacıyla diğer öğretmenlerle iş birliği içinde çalışmaya istekli olmaları gerekmektedir. Öğretmenler iş birliği yapmaya karşı ne kadar istekli olursa öğrenme-öğretme yaklaşımları, yöntem- teknik ve süreçler hakkında bilgi edinmeleri ve kendilerini geliştirmeleri de o kadar mümkün olmaktadır.

Öğretmenlerin hem akademik yeteneklerinin ve niteliklerinin hem de üretkenliklerinin öğrenci başarısıyla ilişkili olduğu düşünüldüğünde sınıflarında farklı öğrenme özelliği gösteren öğrencilere yönelik etkili bir öğretim sunmak için iş birliği içinde olmaları öğrenci başarısını arttırmaktadır.

İş birliği, öğretmenlerin birbirlerini desteklemelerini sağlamanın etkili yollarından biri olmasının yanı sıra özel gereksinimli öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla gerekli olan kritik bir bileşendir. Eğitimin başarısı, özel ve genel eğitimcilerin özel gereksinimli öğrencilere sunulacak eğitim hizmetlerini koordine etmeye çalışırken etkili bir biçimde iletişim kurma yeteneklerine bağlıdır.

Özel eğitimde iş birliği sağlama sürecinde özel gereksinimli öğrencilere hizmet sunan eğitimcilerin genel olarak kendi alanlarına özgü dil kullanmaları iletişim kurmalarını zorlaştırmaktadır. Özel eğitim öğretmenlerinin tercih ettikleri mesleki dilin aksine genel eğitim öğretmenleri özel gereksinimli öğrencinin problemini veya eğitim planını temel alan bir dil kullanmaktadırlar.

Özel gereksinimli öğrencilere eğitsel hizmetlerin sunulmasında her uzmanın veya eğitimcinin bu süreçteki sorumluluklarını ve görevlerini farklı algılaması da iş birliği kurmayı olumsuz olarak etkilemektedir.

Genel eğitim öğretmenlerinin iş birliğine soğuk bakmalarının en önemli nedeni özel eğitim öğretmenlerinin danışman rolüne bürünmeleridir. Özel eğitim öğretmenleri, özel gereksinimli öğrencilerin bütünleştirilmesi, gereksinimlerinin karşılanması, eğitsel düzenlemelerin yapılması ve öğrencilerin desteklenmesi için gerekli olan uzmanlık bilgisine sahip olmaları nedeniyle genel eğitim öğretmenlerine yardımcı olacak öneriler geliştirebilmektedirler. Ancak, genel eğitim öğretmenleri açısından değerlendirildiğinde ise sınıf ortamında uygulanması mümkün olmayan, pratiklik özelliği taşımayan ve genellikle gerçekçi olmayan öneriler aldıklarını düşünmeleri iş birliğini olumsuz etkilemektedir.

Özel eğitim, ekip işi olması nedeniyle sürecin tek bir uzman tarafından yürütülmesi mümkün değildir. Bu bağlamda iş birliği zorunlu ve önemli bir süreç haline gelerek iş birliğine yönelik öğretmen görüşlerinin belirlenmesi işbirliğinin sağlanması ve işbirliğini artıracak düzenlemeler yapılması açısından önem kazanmaktadır.

Özel eğitimde iş birliğinin en önemli unsuru şüphesiz ki okul rehber öğretmenidir. Ara yolu bulacak olan ve bu sürece liderlik yapacak olan rehber öğretmenlerdir. Rehber öğretmenler okul ve kurum öğretmenleriyle beraber ailenin de içerisinde yer aldığı ortak çalışmalar planlamalıdır.

İş birliği kapsamında şunlar yapılabilir;

  • Okul, kurum ziyaretleri gerçekleştirilebilir,
  • Sık sık kısa toplantılar düzenlenebilir,
  • Kaynak, materyal alışverişi gerçekleştirilebilir,
  • İletişim sürekliliği sağlanabilir,
  • Sürekli öğretmen değişikliğinde sürecin olumsuz etkilenmemesi adına her birey için defter tutulması, çalışmaların kayda alınması sağlanabilir,
  • Hakim olunmadığı durumlarda yardım alınması sağlanabilir,
  • Planlanan iş birliği çerçevesinde görev paylaşımı yapılabilir.

Kaynak: Pürsün, T., Okutan, S. ve Atbaşı, Z. (2021). Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile Özel Eğitim Okullarında görev yapan öğretmenlerı̇n ı̇ş bı̇rlı̇ğı̇ne ilişkin görüşleri. Milli Eğitim Dergisi, 50(232), 287-311. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1134335

 

 

Ayrıca Kontrol Edin

ESL Öğretiminde Dilbilgisi ve Sözel Zamanın Önemi

[ad_1] Dilbilgisi ve ESL Öğretimi: Geçmiş ve Şimdiki Zaman ESL programlarının bir parçası olarak dil …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir